19 Kasım 2013 Salı

Tarihin Ön Balkonu - Efsaneler (Lecınds) - IV


METALLICA BOZDU YEA!

Efsaneler başlığı altındaki paylaşımlarımızın az olmasından şikayetçi olan okurcuklarımız bugün sabah saatlerinde beni ödemeli aradılar. Yaptığımız toplantıda kendileriyle uzlaşmaya vardık ve işte yeni efsanemiz. Her şey okurcuğumuz için. (yürü be)

MEDEA EFSANESİ

Altın Post efsanesi diye de bilinen efsane cancağızlarım, bugünkü Sürmene civarlarında geçer. O zamanki krallığın adı Boeotia, kralın adı Athamas (Athamassan athama yar athamassan athama..öhüm) bir kız, bir de erkek çocuğu var bunun. Kızın adı Helle, oğlanın adı Phrixus, ikisi de iyi evlatlar, ellerinden öper. Kral Athamas'ın karısı genç yaşta otomatik kapı çarpması sonucu ölünce (otomatik kapı çarpar!) kral yeniden evlenir. Üvey anne cadııı, laneeet, piiiis, tuvalet terliği gibi bi' kadın. Çeşitli katakulliler sonucu krala der ki çocukları Tanrılara kurban edeceksin. Kral Athamas, yav hanım gel bi' koç keselim olmadı amcamgillerle danaya girelim dese de üvey hatun nuh der peygamber demez. Tabi nuh diyince kimse bi şey anlamaz. Evet. Neyse kral Athamas, sonuç olarak tam çocukları öldürecekken, ölen anaları Tanrılara yakarır ve Altın Postlu bir koç gelerek çocukları alır kaçar. Ama tabi koç bu, dengesiz hayvan, Çanakkale taraflarında Helle'yi sen düşür sırtından.. Abovv.. (Kesin bilgi yayalım! Yunan mitinde Çanakkale'ye Hellespontos denmesinin nedeni budur!) Koçla beraber yoluna devam eden Phrixus, Susurluk tesislerinde mola verdikten sonra Colchis denen ülkeye gelir. Zeus'a koçu kurban eden bu tospa kişi, Altın Post'u da Colchis'in kralı olan, babacan tavılarıyla Hulusi Kentmen'i andıran Aietes'e verir.

Kral Aietes (emsalsiz)


Yıllar tepelerden aşşağı koşan vahşi atlar misali yuvarlanırken, Altın Post'un ünü de dört bir yana yayılır. Bugünkü ve o günkü Yunanistan'da kahvede pişpirik oynayan Iason ve arkadaşları, işsizlikten terliklerini kemirme derecesinde yağız delikanlılardır. Doğan görünümlü şahinlerle mahalleliyi sinir etmedikleri zamanlarda kahvede takılan gençler bir gün haberlerde Altın Post'un haberini görürler. Ve dumanlı bir ortamdayken Iason der ki; "Agalar, askerden geldik, iş yok güç yok, peder bey evden yakında şutlar beni, gelin şu Altın Post'u alalım, Kapalıçarşı'da okuturuz. Ben kontörcü açıcam. Sizi bilmem. Var mısınız la?" Bir anda gaza gelir bunlar ve hemmen bir gemicik (!) inşa ederler. Geminin adını önce Gecelerin Yargıcı koymak isteseler de, akılda kalıcı olsun diye "hızlı" anlamına gelen Argo koyarlar. Dolayısıyla bu it kopuk tayfasına da Argonatlar denir. Ve Argonatlar yola çıkar.

Argonatlar (of course)
Devamı gelecek bebeğim... Az sabır... 

en azından continiued...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder