31 Ekim 2013 Perşembe

Tarihin ön balkonu - Efsaneler (Lecınds) - III


FERIPEDIA'DAN DEV HİZMET!

Bugüne kadar tarihin gelmişini geçmişini siz güzide okurların ayaklarının altına paspas eden FERIPEDIA, yine hınzırlık ve muzurluk sınırlarını zorlayarak araştırdı, yazdı ve hatta yaşadı. Sıradaki efsanemiz, sevip de kavuşamayanlara gelsin. (Uyarı: Ümit Besen eşliğinde okuyunuz)

DİDO VE AENEAS EFSANESİ

İkinci efsanemizi okuyanlar hatırlar. Bu Troia'dan kaçan lavuklar, yepisyeni topraklar aramak için yelken açmışlardı hani. Hah! İşte o lavuklar az giderler, uz giderler ve İtalya'ya gitmek isterlerken bir anda kendilerini Kartaca'da bulurlar. Kartaca (bugünkü Tunus, hani hurması meşhur) o zamanlar daha belediyelik bile değildir. Yeni yeni altyapı çalışmaları falan işte. Aeneas önderliğinde karaya çıkan Troia'lı arkadaşlarımız, şehre girerler ve şehrin hükümdarıyla görüşmek istediklerini bildirirler. O sırada arkası dönük bir vaziyette camdan gizemli gizemli bakmakta olan Dido (naa ni naa..öhümm..evet), arkasını döner ve bir anda olaylar slow motion halinde akmaya başlar, önce gözleri buluşur Dido ile Aeneas'ın, sonra yüzlerinde güller açar, sonra sokaktan "essskileerii aliyeeoooo" sesi gelir, sonra bi' uçak geçer, sonra aşık olur bunlar. Ve Aeneas şarkılar söylemeye başlar. Ey aşk!

Aeneas (temsili)
Bu arada Aeneas'ın adamlarıyla birlikte Kartaca'yı bir dünya markası haline getirmekle meşgul olan belediye işçilerinin çalışmaları sonucunda, Kartaca - Kazlıçeşme arası yapımı planlanan tüptünel (en tünel anlamında latince sözcük) çalışmaları son bulmuş, Kartaca'ya üçüncü köprü inşaatı bitmiş, Kartaca sahilinde ilk beş yıldızlı otel inşaatı tamamlanmıştır. Bu sırada aşkların en efsanesini yaşayan Dido ve Aeneas, kah sahilde frizbi oynar, kah üzüm salkımının en ucundaki son üzüm tanesini yiyerek eğlenirken Zeus, zamanın posta memuru Hermes'e der ki; "Evladım Hermes, bu Zeus denen zübükzade hatunu görünce görevi mörevi unuttu, git şunun kulaklarını çek, yoluna devam etsin, daha Olympos Kayak Merkezi'nin açılışına gidecem, Baş Tanrıyım lan ben!" diyince Hermes koşarak, aynı spagetti çubuğunu yiyerek öpüşme denemesi yapan (bkz. ayıp ayıp nıç nıç nıç) Dido ve Aeneas'ın yanına gelir. Aeneas'ın koluna girip ıssıza götüren Hermes der ki; " Manyak mısın lan sen? İkimizin de askerliğini yakacan olm. Zeus totomuza totomuza atacak yıldırımlarını. Git yeni topraklar mı bulacaksın ne halt yiyeceksen ye. Çabık çabık hadi." Bunları duyan Aeneas bir gece ansızın, facebook hesabını siler, msn'i kapatır, farları bile yakmadan denize açılır. Dido son anda Aeneas'ın gittiğini fark ederek sahile doğru koşar (bkz. hülya koçyiğit) ve bağırır; " sen giderken sahilden sessizce, gemiler kalkar yüreğimden gizlice (söz-müzik: teomanis)" ve oracıkta (ya nerecikte olacağıdı ya) kendini intihar eder. (ehehe çakal)

Dido Kartacanın Belediyelik Olma Töreninde(temsili)


Kıssadan hisse: Tüm efsanelerin sonunda birileri ölüyor arkadaş. Ben anlamadım bu işi.net



2 yorum:

  1. Gemiler'in söz-müzik Orhan Atasoy'a ait. Böylesine saygın bir tarihsel mecmuaya yakıştıramadım bu denli mühim bir hatayı. Olmamış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efenim, aslında bu güzide parça eski yunanda ünlü bir ozan olan Teomanis'e aittir. Belgelerle de konuşurum da şimdi şey yapmayayım.. :)
      (Uyarı, burada gördüğünüz bilgiler çarpıtılmıştır, çok da ciddiye almayınız!Teşekkürler)

      Sil