4 Ekim 2013 Cuma

Tarihin ön balkonu - Efsaneler (Lecınds) II'nin Devamı


SİZE TO BE CONTINUED DEMİŞTİM

Özledin değil mi beni okur? (kendini zorla övdürmeye çalışmak) Haydi o halde devam edelim.

kızlı erkekli şölen yapan olympus tanrıları (bkz. zümme haşa)



Şimdi efenim bu Zeus denen deyyus afedersin, sürekli bir cümbüş, cemiyet halinde olmayı seven, eğlencenin, itliğin kitabını yazmış bir hergele olarak yine bir ziyafet düzenler. Katılacaklar listesine baktığında baya keyfi yerine gelir, sülün gibi mankenlerden, sülün gibi mankenlere kadar herkes gelecektir. Der ki ben bu kavga tanrıçası Eris'i davet etmiyim, içince kavga çıkartıyo', hayır tanrıça olduğundan bir şey de yapamıyorum, en iyisi davet etmiyim tadımız kaçmasın aga, diyerek davet etmez Eris'i. Eris de bunun üzerine, 'dur pen size pir Ali Cenguz oyuni edeyum de cörun' (aha karadenizli tanrıça var) diyerekten üzerinde "Tüm Gadunlarun En Cüzelune" yazan altın bir elma yollar. Şimdi Zeus'a kalsa elmayı Hera'ya verecek kurtulacak da bunun Athena'sı var, Aphrodite'si var, var oğlu var. Der ki şu Paris'i çağırın gelsin. Ha neden Paris'i çağırdığını daha sonra anlatıcaz. Efsane içinde efsane, iş içinde iş var aga.

Paris gelir ve elmayı Aphrodite'ye verir, Aphrodite de bunun karşlığında Paris'i Helen'e aşık eder. Helen'i ayartmasının asıl sebebi budur.

Neyse geçen bölümde nerede kalmıştık?
- Hocam? Hocam?
Söyle yavrum. (yavrum derken iyi manada)
- Aka'lar Troia kapılarına dayanmış zile basmışlardı.
Aferin otur sıfır.

Şimdi efenim bu Troia kenti, surlarla çevrili olduğundan, afedersin ama herkesin de öyle rahatça zapt edebileceği de bi' yer değil. Herkes akıllı olacak! (yazar burda coşmuş olabilir.ama olmayabilir de.) Aka'lar da zile basıp beklerler. Açan olmaz tabi. Kısa bir süre bekledikten sonra (9 yıl gibi), Agamemnon, kardeşi Menelaos'u yanına çağırır. Der ki;"Oğlum bak, 9 sene geçti lan. Adamlar çıkmıyor. E biz de giremiyoruz. Bence bu bizim savaşımız değil zaten. Karına sahip çıkamadıysan bana ne olm. Git Paris'le teke tek (Fatih Altaylı) dövüş. Kazanan Helen'i alır, kazanamayan artık ne bulduysa. Bakma öyle mal mal. La yörü git." diye çıkışınca Menelaos da Paris'le teke tek dövüşe çıkar. Tam Paris'in ümüğünü (imik) sıkacakken Tanrıça Aphrodite, Paris'i kaçırır. Dingil bir kişiliğe sahip olan, yırtık dondan çıkmayı kendine düstur edinmiş Pandoros adlı savaşçı Menelaos'a mızrak atınca ortalık kan gövde abovv... Bu savaşta Achilleus'un bi' işi yoktur. Uzaktan patlamış mısırını almış, şezlonga kurulmuş izlerken bi' bakar Hector, Achilleus'un yâreni (bkz.erkek arkadaş,ama kötü manada) ve o sırada kendi zırhını giymiş olan Patroklos'u öldürüverir. Achilleus bu, durur mu? Pehey! Koskoca yarı tanrı. Yokuş aşağıya giden 500T otobüsü gibi koşturarak savaşa girer ve...

Savaşa giren Achilleus (temsili)


Böyle bitirmeyi de çok seviyorum. Tam en civcivli yerinde. Ahahahaha okur. Evet.

en nihayetinde bu da to be continiued

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder