1 Ekim 2013 Salı

Tarihin ön balkonu - Efsaneler (Lecınds) - I




HAKAN PEKER GİBİYİM, BEYAZ VE İNCE

Sevgili feripedia takipçileri (he gülüm he canım söyle),

Yazının bulunuşundan itibaren insanoğlu, şarabın da bulunuşunun etkisinde, baya bi' öykü, hikaye, şiir, sonra efendime söyliyim hızını alamayıp destan falan yazmıştır, yazmasa da söylemiştir, söylemese de bi şekilde işte ne bileyim ben...

Birazdan burada göreceğiniz efsane de bunlardan bir tanesidir. Şimdi koltuklarınıza kurulun, mohitolarınızı elinize alın ve ismet diye bağırın... Şaka yav şaka.. Ercüment diye bağırın...

Evet..


Ferhat ile Şirin Efsanesi (en iyi bildiğimizden başlayalım)


Ferhat'ın resmi (temsili)


Tüm cancağızlarımın kulaktan dolma da olsa bildiği söz konusu efsaneyi tüm ayrıntılarıyla ve bilinmeyen yönleriyle inceleyeceğime, doğruyu, yalnızca çarpıtılmış doğruyu yazacağıma, Steve Jobs adına and içerim.

Bugünkü adı Amasya olan, zamanın en güzel şehri Amasya'da, nakkaşlıkla uğraşan bir arkadaşımızdır Ferhat. Askerliğini Eğirdir Dağ Komando'da yaptıktan sonra baba mesleğine dönen Ferhat, dönemin valisi Mehmene Banu tarafından (isim dediğin böyle olur olm) yeni yaptırdığı villanın iç dizaynı için anlaşır ve valinin evine gider. (bilmeyenler için kelime nakkaş: iç mimar gibi ama tam da değil gibi.) Valinin villasına gidince feysten yer bildirimini yapan (at Vali's villa :P ) Ferhat kapıdan içeri girip valiyle buluşur. Vali istediklerini anlatır ve bir yandan da evi gezerlerken, üst katlardan üzerinde pareosu ve bikinisiyle Şirin inmektedir. Şirin'i gören Ferhat, askerden yeni gelmiş olmanın da verdiği sıkıntıyla(!) kıza oracıkta aşık olur ve gelirken bindiği minibüste aşık olduğu diğer 67 kızı bir anda unutuverir. Şirin de Portorikolu sevgilisinden yeni ayrılmış olmanın verdiği boşluk hissiyle adeleli Ferhat'tan hoşlanmamış değildir.

Günler günleri kovalar, geceler feysbuk ve instegram arasında geçip giderken aşkları daha da büyüyen bu iki yanıcı madde sonunda bir araya gelir. Ancak bu durumdan, kurduğu ekip sayesinde sürekli interneti kolaçan ettiren valinin de haberi olur. Ve Ferhat'ı yanına çağırtır. "Şu parayı al kızın peşini bırak", "Bak seni sürdürürüm buralardan" , "Sen kim köpeksin lan benim kız kardeşimi alacak" gibi rutin cümlelerden sonra bakar ki Ferhat ciddi, o zaman der ki; "Olm tamam, Şirin'i sana veririm ama bi şartla. Te şurdaki dağı görüyon mu?", Ferhat "evet" deyince, "işte o sana girsin ahuhuahu yok yok şaka, o dağın arkasında bi su kaynağı var, bıktım lan artık damacana su içmekten. Bidonu 6 lira oldu olm. Suyu şehre getir kızı götür." gibi saçma bir istekte bulunur.

Ferhat başlar çalışmaya. Bu arada #direnferhat tt olmuştur. Kırk gün sonra (hep de kırk gün zaten, 37 olsa olmaz) vali bakar Ferhat manyağı bu işi halledecek, bir tane cadı kadın buldurur, der ki git Ferhat'a söyle Şirin intihar etti. Cadı kadın Ferhat'a gider der ki Şirin öldü(bari alıştıra alıştıra söyle be kadın). Bunu duyan Ferhat elindeki çapayı (çapa-şehremini) yere atıp üzerine de kendisi atlayarak saçmasapan bir şekilde intihar eder. Şirin de intihar eder sonra. Vali de ben de boş durmayayım lan deyip o da cadı kadını öldürür.Efsane efsane değil kurban bayramı gibi olur.

Kıssadan hisse: En güzeli erikli su.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder