BARDAKTA MISIR MİTOLOJİSİ
İlk yazımıza gelen, ayakkabı kutusundan çıkan paralar kadar fazla ilgiye istinaden yeni yazımızla karşı karşıyayız. Mitoloji neydi? Mitoloji emekti. O halde varsın dünya dönedursun, biz tee ebesinin örekesindeki tarihe dönelim ve bakalım bu yaratılış olayları nasıl olmuş antik Mısır'da. Biberliyelim co.
Mısır Mitolojisinde Yaratılış ve Bir Takım Olaylar
Mısır mitolojisinin kökenine indiğimizde el fenerlerimizi yaktık ve gördük ki, coğrafi özellikler burada da iş başında. Benim dayı oğlunun dediğine göre, Mısırlılar başlangıçta evrenin (kenan) kaosun siyah sularıyla kaplı olduğuna inanırlardı. Sonra krem peynire inanmaya başladılarsa da, bu azınlıkta kalan bir durumdu. Ne ise. İlk Tanrı Re-Atum, Nil nehrinin her sene taşması gibi, bu simsiyah sulardan kızgın kumlara atılıverdi ve böylelikle de Tanrılar sistemi başlamış oluyordu. 3-5-2 sistemiyle oynamak isteyen Re-Atum, önce iki adet Tanrı daha meydana getirdi. Meydana gelen Tanrılar, biber gazı ve tomalarla karşılandı ancak geri adım atmadılar. 10'uncu günün şafağında doğuya bakan bu Tanrılar, Şu (hava) ve Tefnut (nem) olarak adlandırılır. Bazı inanışlarda da Arçil ve Şota olarak adlandırılan Şu ve Tefnut iki çocuk sahibi olup güneye yerleştiler. Bu iki çocuk da dünyayı meydana getirdi. Çocuklar Nut (gök) ve Geb (yer) adlarını alıp Atatürk İlköğretim Okulu'na kaydolduktan sonra dünya dönmeye başladı. Şu ve Tefnut emekliliklerinin tadını çıkarıp sağda solda gezinirken, tabi bu arada fesyten de yer bildirimi yapmayı ihmal etmiyorlardı, karanlıkta kayboldular. Babaları Re-Atum (yeniden Atum anlamına da gelir, hatta Rüstem Batum anlamına da gelebilir) bir gözünü bunları aramaya gönderdi. (oha!) Yavrılarına kavuştuğunda da hunharca ağlamaya başladı ve bu göz yaşları dünyaya düşüp insanları meydana getirdi.
Re-Atum, yavrılarına kavuştuğunda göz yaşlarına hakim olamazken. |
Anubis (en çok ona söz verilirken) |
şimdilik finito...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder