31 Mart 2014 Pazartesi
20 Mart 2014 Perşembe
Tarihin Ön Balkonu - Kavimler 8
KIVANÇ TATLITUĞ ÇOK TATLI TUĞ
Ergen kızlarımıza da hitap ettiğimizi, attığımız başlıkla belirttikten sonra, muhtarlıktan alınan taze ikametgah kokusu tadında bir haftada yeni bir kavim, yeni bir iş, yeni bir aşk, yeni bir tavuk döner felsefesiyle yazımıza başlıyoruz sevgili tombiliklerimiz. O değil de bu ünlülerin burunlarını karıştırdığını, hımkırdığını, burunlarından tatakların fili fili diye sallandığını hiç görmüyoruz ve bu garip gelmiyor mu size de? Bunların burunları tatak üretmiyor mu arkadaş? Neyse bunlar hep Hollywood effect.. Haydi mevzuya girelim.
MUSTAFAALTIOKLAR (M.ö. 5 gibi ama aslında 6)
Mustafaaltıoklar kavmi, tarihteki ilk yönetmenliğe soyunan kavim olsa da, Yukarı Norveç'te yaşadıklarından pek de soyunuk kalamamışlardır. Kurucusu I. Klaket olan Mustafaaltıoklar kavminin başlıca kaynağı nehir erdoğanıdır... Yakaladıkları nehir erdoğanlarının bir kısmını tüketen, bir kısmını da çevredeki kavimlere satan kavim, bir ara 2 film birden işine girse de, "film ney yaa?" sorusuna bir türlü yanıt veremedikleri için çok da tutunamamışlardır. Kavim, Ulu Nuri Bilge Ceyhan'ın önderliğindeki Yeşilçam kavmi ile yaşadığı inanılmaz, fantastik ve bir o kadar da şöbiyet ilişkiler nedeniyle yıprandıysa da tam olarak 35 gün varlığını sürdürmüştür. Bugün Mustafaaltıoklar kavminden kalan kalıntılar (bkz.kalan kalıntılar) hala "türk filmi full eyç di indir izle" linklerinde görülebilmektedir. Aşağıda kurucu I. Klaket'i, kavmin tarih sahnesinden silindiğini öğrendiği anda görebiliyoruz... Görelim... Gör... Gö...
"Kavim işi yaş iş aga..." |
12 Mart 2014 Çarşamba
Tüm Çocuklara İthafen (Dikkat! Mizah İçermez!)
SON
Trajik kelimesinin kökenini bilmeyenimiz çoktur... Yazayım efendim... Eski Yunan'da bazı şenlikler esnasında Tanrılara erkek keçi kurban edilirdi... Kurban etme törenine de şarkılarla(ağıt şeklinde) ve günümüzdeki tiyatronun ilkel hali olan oyunlarla eşlik edilirdi... Bu şarkılara ve gösterilere keçi şarkısı anlamına gelen "tragoidia" denirdi. (Bkz. Eski yunanca şarkı: oidia, teke: tragos) Daha sonra bu kelime tüm komedi dışı tiyatro gösterilerine denmeye başlanmış ve günümüze gelmiştir.
Başlık sizi yanıltmasın. Feripedia yazılarına devam edecek. Ama bugün bir şeylerin sonu gibi. Sabrımızın belki. Gönül ister ki birbirimize olan düşmanlığımızın. Vicdansızlığımızın. Tepkisizliğimizin. Ama bir çocuğun sonu aslında. Kelimenin kökenindeki gibi birileri kurban verilirken, kalanlar sadece söz söyleyebildiği için ya da onu bile söylemeyip öylece durdukları için trajedi belki de bu.
Tüm antik kaynaklarda çocuk masumdur. Temizdir. Mesela vahşet olarak görsek de, Tanrılara kurban edilen hayvanlar bile henüz ergenliğe ulaşmamış olanlardan seçilirdi. Çünkü çocuk masumdur. Büyük harflerle yazayım: ÇÜNKÜ ÇOCUK MASUMDUR! Ölen bir çocuksa, arkasından "...ama" ile başlayan cümleler kurulmaz, ölümüne kılıf uydurulmaz, "gebersin p*ç" denmez, görmezden gelinmez. Ölen bir çocuktur çünkü. Ölümün matematiği yoktur. "Buna üzüldünüz peki şuna üzüldün mü?", "Şuna üzülmen için buna da üzülmüş olman gerekir.", "Bilmem kimler öldüğünde aklınız neredeydi?" Bu kadar vicdansızlığa "trajedi" kelimesi yeterli mi? Ölümün matematiği yoktur ve dini, dili, ırkı, rengi, mezhebi de yoktur. Ama asıl trajedi nedir biliyor musunuz; asıl trajedi, empati kuramamaktır. Ve hatta ölümler üzerinden rant sağlamaya çalışmaktır.
Miken kralı Agamemnon, meşhur Troia Savaşı'na gemileriyle gidecektir. Fakat tanrıça Artemis rüzgarları bir türlü bırakmamaktadır. Rüzgarları bıraksın diye Agamemnon genç kızı Iphigenia'yı kurban etmek ister. Ve acımasız tanrıçalardan biri olan Artemis, genç kızın ölmesine razı olmaz, kızın yerine bir geyik gönderip kızı kurtarır. Bu eski yunandaki bir trajedi öyküsüdür.
Peki o halde bugünkü ne?
Saygılarımla.
Ferhat Ç.
3 Mart 2014 Pazartesi
Tarihin Ön Balkonu - Mısır Mitolojisi III
TON BALIKLI SALATA ÜZERİNE AZ MISIR
Bilal oğlana anlatır gibi anlattığımız tarihsel mecmuamız Feripedia, tarihin karanlık dehlizlerinde dolaşmaya ve etrafını aydınlatmaya devam ederken elektrik faturasını soran yok. Hep cepten yiyoruz Alfonso!
Osiris Efsanesi (tenzilatlı tam efsane)
Efenim şimdi bu Osiris denen Tanrı kişisi, Mısır mitologyasında önemli şahsiyetlerden biridir. Yasama, yürütme, yargı, tarım, hayvancılık, şehircilik, planlama, domates, biber, patlıcaaaaan... Öhüm.. Kısacası Mısır'ın her şeyidir. Mısır 1.Lig'de top koşturan Osiris, kardeşi İsis ile evlenir (mal bölünmesincilik). Tabi bu evlilikten yamuk yumuk bir sürü doğa üstü yaratık doğar ama o ayrı bir maceranın konusu sevgili tombilikler.
Osiris (İsis'le evlenirken) |
Tabii ki tabut Osiris'e uyar ve Seth tabutun kapağını kapatıp Nil nehrine bırakır. (ya nereye bırakacağıdı) Osiris'in karısı İsis tabutu bulur ve onu bir bataklığa saklar. (hiç kimsenin işi gücü yok arkadaş) Seth avdan dönerken tabutu görür, sinirlenir ve tabutu açıp içindeki Osiris'i parçalara bölerek fakire fukaraya dağıtır. (yuh) İsis herifinin parçalarını tek tek toplar ve topladığı parçaları birleştirip tarihin ilk yap-bozunu birleştirmeyi başarmış olur.
Azimle s*çan tanrıça İsis ve Osiris'in son hali... |
Kıssadan hisse: Zamanında para parayken buralardan toprak kapatacaktık aga...
Büyük İhtimalle The End!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)